6 Nisan 2013 Cumartesi

TÜM RESTORATÖRLER VE KONSERVATÖRLER DERNEĞİ AÇIKLAMASI


EMEK SİNEMASI TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIĞIDIR!

Bilindiği üzere tarihi Emek, Rüya ve İpek Sinemaları’nın içerisinde bulunduğu Cercle D’Orient binasındaki alana yapılması planan AVM projesi 3 yıldır kamuoyunun tepkisini çekmektedir. Proje kapsamında, Emek Sineması’nın yıkılması ve özgün yerlerinden çıkartılacak olan tavan süslemelerinin AVM’nin üst katında yeni yapılacak olan taklit bir sinema salonunun içine yerleştirilmesi tasarlanmaktadır.

Söz konusu yapılar 25 yıllığına mülk sahibi Sosyal Güvenlik Kurulu tarafından Turkmall’a yani Kamer İnşaat’a kiralanmış durumdadır. Yapıların Kamer İnşaat’ın sorumluluğunda olduğu süreçte kırılan pencere camlarına, çatıda oluşan yarıklara müdahale edilmemesi binaların bakımının bilinçli olarak ihmal edildiğinin göstergesidir. Günümüzde kültür varlığı yapılar söz konusu olduğunda ihmalkarlık bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Uzun yıllar bakımı yapılmayan, dahası pencereleri kırılan, çatıları açılan yapıların bilinçli olarak yağmur, kar gibi etkenlerle doğa tarafından tahrip edilmesinin koşulları oluşturulmaktadır. Böylece, “restorasyon” süreci başladığında yapının onarılamayacak halde olduğu ifade edilmekte ve yeniden inşa edilmesi meşruiyet kazanmaktadır. Bu yöntem neticesinde korunamayacağı iddia edilen pek çok kültür varlığı yapımız yıkılmış, yerlerine altına, üstüne kat eklenmiş taklitleri yapılmıştır. Ne yazık ki, Emek Sineması ve Cercle D’Orient binasının yıllardır bakımsız bırakılması da böyle bir beklentinin üründür. Amacı yapıları korumak olan bir proje, öncelikle yapıların korunmasına yönelik önlemler almalı, periyodik bakımı ihmal etmemelidir.

Ayrıca, 31 Mart Pazar günü Emek Sineması için yapılan protestoların ardından Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Emek Sineması’nın yıkılmayacağını, aynı şekilde korunarak, dünyada pek çok örneği olan bir sistem uygulanarak bir kaç kat yukarıya taşınacağını ifade etti. Sık sık farklı şekillerde dile getirilen “Emek yıkılmıyor, korunuyor, taşınıyor” söylemine karşı söz etmek meslek ahlakımızın bize yüklediği bir sorumluluktur.

Tüm evrensel koruma ilkeleri kültür varlıklarının zorunlu haller dışında yerinde koruması gerektiğini ön görür. Bu zorunlu halleri ise kamu yararı belirler.  Venedik Tüzüğü’nün 7. Maddesi bu konuda açıktır:

“Madde 7: Bir anıt tanıklık ettiği tarihin ve içinde bulunduğu ortamın ayrılmaz bir parçasıdır. Anıtın tümünün ya da bir parçasının başka bir yere taşınmasına anıtın korunması bunu gerektirdiği, ya da çok önemli ulusal veya uluslararası çıkarların bulunduğu durumlar dışında izin verilmemelidir.”

Avrupa Mimari Mirasının Korunması Sözleşmesi’ndeki ilgili madde ise şöyledir:

“Madde 5:Maddi koşulların tehlikeye düşürdüğü ve başka bir yere taşımanın zorunlu olduğu durumlar dışında, korunmaya alınan bir anıtın tümünün ya da bir bölümünün taşınmasını yasaklamayı taahhüt eder.”

Açıkça görülüyor ki, kamu yararı söz konusu olmadıkça kültür varlıklarının taşınması ilkesel olarak mümkün değildir. Emek Sineması’nın olduğu gibi koruması için üç yıldır sürdürülen mücadele, Emek Sineması’nın taşınmasında hiçbir kamu yararı olmadığının en önemli göstergedir. Dahası, bir AVM veya tarihi bir sinema salonunun altına yapılması planlanan dört katlı otopark da kamu yararına değildir!

Kaldı ki, onayladığımız bir yöntem olmasa da bir kültür varlığı yapının taşınması söz konusu olduğunda bu yapının bütüncül bir şekilde ele alınması gerekir. Sadece süslemelerin sökülmesi, cephenin korunması ve yapının kalan bölümlerinin yıkılması, ardından sökülen süslemelerin birkaç kat yukarıdaki eklenti bir yapıya yerleştirilmesi teknik olarak ne “taşımadır”  ne de koruma. Olsa olsa yıkımdır!

Şunu da belirtmeliyiz ki, projede Emek Sineması’nın altına yerleştirilen dört katlı otopark için yapılacak olan temel kazısının, projede korunacağı iddia edilen Cercle D’Orient binası ve çevredeki diğer binaların temellerinde ciddi hasarlara neden olması kaçınılmazdır. Demirören AVM için yapılan temel kazısında Ağa Camii’nin temellerinin hasar görmesi bunun en yakın ve somut örneğidir.

Sonuç olarak, Emek Sineması ve çevresindeki yapılar için hazırlanan proje iddia edildiği gibi bir koruma projesi değil, bir yıkım projesidir.

Meslek ve bilim alanımıza ait “koruma”, “taşıma” gibi kavramları kullanarak yıkım yapmak, aynı zamanda mesleğimizin araçsallaştırılmasına neden olmaktadır. Tüm bu nedenlerden dolayı meslektaşlarımızı kültür varlıklarına ve meslek onurumuza sahip çıkmak için 7 Nisan Pazar günü saat 16.00’da Emek Sineması için yapılacak olan yürüyüşe katılmak üzere Taksim Tramvay Durağı’na çağırıyoruz.

Basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur,

TÜM RESTORATÖRLER VE KONSERVATÖRLER DERNEĞİ



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder