EMEK SİNEMASI TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIĞIDIR!
Bilindiği üzere tarihi
Emek, Rüya ve İpek Sinemaları’nın içerisinde bulunduğu Cercle D’Orient binasındaki
alana yapılması planan AVM projesi 3 yıldır kamuoyunun tepkisini çekmektedir.
Proje kapsamında, Emek Sineması’nın yıkılması ve özgün yerlerinden çıkartılacak
olan tavan süslemelerinin AVM’nin üst katında yeni yapılacak olan taklit bir
sinema salonunun içine yerleştirilmesi tasarlanmaktadır.
Söz konusu yapılar 25
yıllığına mülk sahibi Sosyal Güvenlik Kurulu tarafından Turkmall’a yani Kamer
İnşaat’a kiralanmış durumdadır. Yapıların Kamer İnşaat’ın sorumluluğunda olduğu
süreçte kırılan pencere camlarına, çatıda oluşan yarıklara müdahale edilmemesi binaların
bakımının bilinçli olarak ihmal edildiğinin göstergesidir. Günümüzde kültür
varlığı yapılar söz konusu olduğunda ihmalkarlık bir yöntem olarak kullanılmaktadır.
Uzun yıllar bakımı yapılmayan, dahası pencereleri kırılan, çatıları açılan
yapıların bilinçli olarak yağmur, kar gibi etkenlerle doğa tarafından tahrip edilmesinin
koşulları oluşturulmaktadır. Böylece, “restorasyon” süreci başladığında yapının
onarılamayacak halde olduğu ifade edilmekte ve yeniden inşa edilmesi meşruiyet
kazanmaktadır. Bu yöntem neticesinde korunamayacağı iddia edilen pek çok kültür
varlığı yapımız yıkılmış, yerlerine altına, üstüne kat eklenmiş taklitleri
yapılmıştır. Ne yazık ki, Emek Sineması ve Cercle D’Orient binasının yıllardır
bakımsız bırakılması da böyle bir beklentinin üründür. Amacı yapıları korumak
olan bir proje, öncelikle yapıların korunmasına yönelik önlemler almalı,
periyodik bakımı ihmal etmemelidir.
Ayrıca, 31 Mart Pazar
günü Emek Sineması için yapılan protestoların ardından Kültür ve Turizm Bakanı
Ömer Çelik, Emek Sineması’nın yıkılmayacağını, aynı şekilde korunarak, dünyada
pek çok örneği olan bir sistem uygulanarak bir kaç kat yukarıya taşınacağını
ifade etti. Sık sık farklı şekillerde dile getirilen “Emek yıkılmıyor,
korunuyor, taşınıyor” söylemine karşı söz etmek meslek ahlakımızın bize yüklediği
bir sorumluluktur.
Tüm evrensel koruma
ilkeleri kültür varlıklarının zorunlu haller dışında yerinde koruması
gerektiğini ön görür. Bu zorunlu halleri ise kamu yararı belirler. Venedik Tüzüğü’nün 7. Maddesi bu konuda
açıktır:
“Madde 7: Bir anıt tanıklık ettiği tarihin ve içinde bulunduğu
ortamın ayrılmaz bir parçasıdır. Anıtın tümünün ya da bir parçasının başka
bir yere taşınmasına anıtın korunması bunu gerektirdiği, ya da
çok önemli ulusal veya uluslararası çıkarların bulunduğu durumlar dışında
izin verilmemelidir.”
Avrupa Mimari Mirasının
Korunması Sözleşmesi’ndeki ilgili madde ise şöyledir:
“Madde 5:Maddi koşulların tehlikeye düşürdüğü ve başka bir yere taşımanın
zorunlu olduğu durumlar dışında, korunmaya alınan bir anıtın tümünün ya da bir
bölümünün taşınmasını yasaklamayı taahhüt eder.”
Açıkça görülüyor ki, kamu yararı söz konusu
olmadıkça kültür varlıklarının taşınması ilkesel olarak mümkün değildir. Emek Sineması’nın
olduğu gibi koruması için üç yıldır sürdürülen mücadele, Emek Sineması’nın
taşınmasında hiçbir kamu yararı olmadığının en önemli göstergedir. Dahası, bir
AVM veya tarihi bir sinema salonunun altına yapılması planlanan dört katlı
otopark da kamu yararına değildir!
Kaldı ki, onayladığımız bir yöntem olmasa da
bir kültür varlığı yapının taşınması söz konusu olduğunda bu yapının bütüncül
bir şekilde ele alınması gerekir. Sadece süslemelerin sökülmesi, cephenin
korunması ve yapının kalan bölümlerinin yıkılması, ardından sökülen
süslemelerin birkaç kat yukarıdaki eklenti bir yapıya yerleştirilmesi teknik
olarak ne “taşımadır” ne de koruma. Olsa
olsa yıkımdır!
Şunu da belirtmeliyiz ki, projede Emek
Sineması’nın altına yerleştirilen dört katlı otopark için yapılacak olan temel
kazısının, projede korunacağı iddia edilen Cercle D’Orient binası ve çevredeki
diğer binaların temellerinde ciddi hasarlara neden olması kaçınılmazdır.
Demirören AVM için yapılan temel kazısında Ağa Camii’nin temellerinin hasar
görmesi bunun en yakın ve somut örneğidir.
Sonuç olarak, Emek Sineması ve çevresindeki
yapılar için hazırlanan proje iddia edildiği gibi bir koruma projesi değil, bir
yıkım projesidir.
Meslek ve bilim alanımıza ait “koruma”, “taşıma”
gibi kavramları kullanarak yıkım yapmak, aynı zamanda mesleğimizin araçsallaştırılmasına
neden olmaktadır. Tüm bu nedenlerden dolayı meslektaşlarımızı kültür
varlıklarına ve meslek onurumuza sahip çıkmak için 7 Nisan Pazar günü saat
16.00’da Emek Sineması için yapılacak olan yürüyüşe katılmak üzere Taksim
Tramvay Durağı’na çağırıyoruz.
Basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur,
TÜM RESTORATÖRLER VE KONSERVATÖRLER DERNEĞİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder