4 Eylül 2014 Perşembe

Zorunlu açıklama!


Dünden beri Sinan Çetin'in oğlu Rüzgar Çetin, instagram hesabında paylaştığı restore edilmekte olan Cercle d'Orient fotoğrafları ile takipçilerini yanıltmaktadır. Peşine takılan magazin habercileri Çetin'in paylaşımlarındaki bilgi hatalarını görmezden gelerek, tüm kamuoyunu yanıltmaya çalışan bir gündeme hizmet etmekteler. Bu haberler Emek Sineması için verilen mücadelenin karalanmasını da hedeflemekte. Emek Sineması yıkılmıştır. Artık sokağa açılan kapısının önünde İstanbul'un buluştuğu Emek Sineması binası yok.

2010 yılında başlayan protestoların 2 derdi vardı.
1) SGK'ya yani kamuya, hepimize ait olan Emek Sineması'nı da içeren Cercle d'Orient yapı kompleksinin kar ve rant üretmek amacıyla inşaat sermayesine teslim edilmesine karşıydık. Emek Sineması'nın bulunduğu yerde, sokağa açılan kapısıyla kalmasınayönelik kitlesel talebin duyulmasını istiyorduk. Bu tarihi bloğun geleceğe nasıl taşınacağına dair karar, onun asıl sahibi olan insanlara sorulmadan alınamazdı.

2) 'Koruma' lafı altında Emek Sineması'nı yıkıp, yerine yapılacak bir AVM'nin üst katına sinemayı bir dekormuş gibi yerleştiren bir projenin koruma projesi değil bir yıkım projesi olduğunu kamuoyuyla paylaşmak istiyorduk.

Cercle d'Orient 1. derece tarihi eser olduğu için o binanın yıkılmayacağı ve restore edileceğini mücadeleye destek verenler biliyordu. Ama onun da restorasyon sonrasında hangi amaçlarla kimin karına kar katmak için kullanılacağı mücadele boyunca tartışmaya açılıyordu.

Rüzgar Çetin Cercle d'Orient restorasyonu fotoğraflarını kullanıp, Emek Sineması'nın da bu şekilde yenileneceğini söylemesi eğer başka bir art niyet içermiyorsa, sadece ve sadece cahilliktir. Birilerini 'cahil' diye suçlayacağına önce kendi cahilliğini gidermesini umuyoruz.

Henüz Emek Sineması'nı yıkıp yerine yaptıkları AVM'nin önündeki sunta perdeleri açmadılar. O perde açıldığında Emek Sinemasi'nın yokluğuyla yüz yüze geleceğiz. Belki o zaman hâlâ Emek Sineması'nın yıkılmadığını düşünenlerin gözlerindeki perde de kalkar.


31 Mart 2014 Pazartesi

EMEK SİNEMASI İNŞAATINI DURDURMAYA GİDİYORUZ!

31 Mart 2013’te “Bir kapı açıldı. Geri dönüş yok! Mücadeleye devam “ diyerek araladığımız Emek Sineması’nın kapısı bugün derin bir çukura, bir AVM temeline açılıyor. O gün açtığımız kapının Gezi Parkı’ndaki ağaçların gölgesine ulaşacağını bilmeden haykırmıştık hepimiz, “bu daha başlangıç, mücadeleye devam” diye.
Bugün, belki her zamankinden daha çok, açılmaz sandığımız her kapıya her yüklendiğimizde daha çok güçlendiğimizi, daha çok özgürleştiğimizi hissediyor, biliyoruz.
5 Nisan Cumartesi saat 17:30’da yine, yılmadan, Emek Sineması’ının önünde, bir kent cinayetini daha durdurmak üzere, kurmayı arzuladığımız dünyanın eşiğinde, coşkuyla, arzuyla, öfkeyle, inatla, sebatla buluşuyoruz. Tıpkı, Kuşdili Çayırı’nda, Atatürk Orman Çiftliği’nde ve Taksim Gezisi’nde olduğu gibi. Binbir zorbalıkla, yalanla, gözü dönmüşlükle elimizden alınan Emek Sineması’nın, koruma kurulu tarafından bile uygunsuz bulunarak rapor edildiği inşaatını durdurmaya, Beyoğlu Belediyesi’nin, idarecilerin yapmadığını yapmaya, inşaatı mühürlemeye gidiyoruz!
Emek’in kapıları tekrar Yeşilçam Sokak’a açılana kadar; sokaklar, meydanlar, şehirler sermayenin değil, bizim olana kadar durmadan bağıracağız: “Mücadeleye devam!”
EMEK BİZİM İSTANBUL BİZİM
EMEK SERMAYEYLE UZLAŞMAYACAK
TARİH: 5 Nisan Cumartesi
SAAT: 17:30
YER: Yeşilçam Sokak Önü
 

4 Mart 2014 Salı

#emekyeniden #insaatıdurdur

ÇATLAK VAR!

-->
Kamer İnşaat’ın yıkım projesi, Emek Sineması için sokaklara dökülen ve dört yıl boyunca bu davanın peşini bırakmayan binlerce insanın itirazına rağmen sürdürülmekte. Projenin neden olduğu tahribat ise giderek artıyor. “Emek’i yıkmıyoruz, taşıyoruz” diyerek kamuoyunu yanıltan, göz göre göre insanlara yalan söyleyenler, bugün de Serkildoryan’a, Melek Apartmanı’na, Yunan Konsolosluğu’na ve çevre binalara zarar veren inşaata devam ediyorlar. Bu durum bize hiç yabancı değil. Emek’in yerine yapılacak AVM’nin yanı başında, kaçak katlarıyla yükselen Demirören AVM de Ağa Camii’nin temellerini sarsmış, çevreye büyük zararlar vermişti. Şu anda da bunun bir benzeri yaşanmakta.
Mesele basit, Kamer İnşaat, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Beyoğlu Belediyesi’nin onayıyla Emek Sineması’nı yıkarken Serkildoryan’ı ve Melek Apartmanı’nı restore edeceğini söylemişti. Ama bugün, bu hukuksuz projeyi onaylayarak Emek’in yıkımına zemin hazırlayan Koruma Kurulu dahi şu anki inşaatın kurul kararlarına aykırı olduğunu rapor ediyor ve suç duyurusunda bulunuyor. Korunması gereken kültür varlığı olarak tanımladıkları Serkildoryan’da çatlak var! Korunması gereken kültür varlığı olarak tanımladıkları Melek Apartmanı’nda da çatlak var! Kamer İnşaat göz göre göre kent suçu işlemeye devam ediyor. Ve en baştan bu projeye ruhsat vermemesi gereken Beyoğlu Belediyesi bütün bunları izliyor!
Yargı mercileri ise, Koruma Kurulu’nun suç duyurusunu işleme sokmuyor!
Bu mücadeleyi dört yıldır sürdürenlerin gözünde bu proje hiçbir zaman meşru değildir ve asla olmayacaktır. Biz hâlâ sözümüzün arkasındayız: Emek Sineması’nı yeniden, bulunduğu yerde yapılmasını öngörmeyen hiçbir projeyi kabul etmiyoruz. Çevre binalarda oluşan zararlar nedeniyle tehlike oluşturan bu yasadışı inşaatın bir an evvel durdurulmasını talep ediyoruz!

Hukuki süreçle ilgili detaylar için: www.mimarist.org/odadan/3677-emek-sinemasi3-mart-basin-aciklamasi.html

EMEK BİZİM, İSTANBUL BİZİM!
EMEK SERMAYEYLE UZLAŞMAYACAK!

http://emeksinemasi.blogspot.com/
https://twitter.com/EmekBizim